Kanatlı Küre Sembolü
Kanatlı Küre Sembolü
Yazılı, daha doğrusu çizili / resimsel tarihin; yani ilk insanlar çeşitli yerlere birşeyler çizmeye başladıktan sonra ortaya çıkan, derin anlamları olan ve günümüze kadar gelmiş, insanlığın bilincinde köklü bir yer edinmiş bazı amblemler / semboller / betimlemeler vardır. Bunların en önemlileri bütün geçmiş medeniyetlerde görülebilen ve çağdaş medeniyetlerde de uzantıları bulunan kanatlı küre çizimi / sembolü / amblemi ve bundan türeyen kanatlı betimlemeler ve kartal sembolleri ve haç işaretidir. Bilindiği üzere sembollerin anlamları çok katlı olup, geçmişin derinliklerinden süzülen, aktarıla aktarıla zamanımıza kadar ulaşan kadim bilgiler taşırlar.Dünya çapında yapılan arkeolojik kazılar ve araştırmalarda (ki en yaygın olarak Mezopotamya’da / Beş Deniz Bölgesi’nde) bu semboller her yerde karşımıza çıkar. Tabletlerde, silindir mühürlerde, kayalarda, tapınak ve saray duvarlarında , girişlerinde, çanak çömlek, vazo vb. parçalarda çokça rastlanan bu amblemler; genellikle tanrılar, onların görevlileri, rahipler ve krallarla birlikte anılır, çokça onlarla birlikte resmedilir. Kanatlı Küre’ye en büyük ilahi amblem sıfatı verilmiştir. Tanrısal ve göksel bir semboldür. Geçmiş bütün medeniyetler; Sümerler, Mısırlılar, Akadlılar, Hurri, Hitit, Babilliler, Hintliler, Asur, Elam, Mari, Mitani, Kenan, Urartu, Nuzi ve diğerleri bu sembolü en üstün, en büyük ilahi / tanrısal sembol olarak kabul etmişler, saygı göstermişler ve her yere resmetmişler ve betimlemişlerdir. 12. Gezegen (Nibiru gezegeni), göklerdeki büyük yolcu olarak tanımlanır ve bir Kanatlı Küre olarak resmedilir. Arkeologların yakın doğu halklarının kalıntılarını gün ışığına çıkardıkları her yerde kanatlı küre sembolü göze çarpar. Bu sembol krallara ve rahiplere eşlik eder, onların tahtlarının üstünde durur, savaş sahnelerinde onların üstünde "yüzer", arabalarının, giysi ve eşyalarının üstüne işlenir.. Hitit kralları, Mısır firavunları, Pars şar’ları hepsi de sembolü ve temsil ettiği şeyi en üstün ilan etmişlerdi. Binlerce yıl da öyle kaldı. Zamanımıza kadar etkisi görüldü hala da görülüyor. Kadim dünyadaki astronomi bilgisinde ve ortaya çıkan tüm dinler, inançlar, olaylar ve betimlemelerde merkezi önemde olan şey, güneş sistemimizde bir gezegen daha olduğu kanaatiydi, en geniş yörüngeye sahip olan üstün bir gezegen; “göksel efendi”. Sümerlilerin “Nibiru”, Mısırlıların “Söndürülemez Yıldız” ya da “Milyonlarca Yıl Gezegeni” dedikleri, “tanrıların göksel evi”. Şimdilerde harıl harıl aranan; NASA’nın değişik adlar verdiği; 12. Gezegen. İstisnasız tüm kadim halklar en geniş, en muhteşem yörüngeye sahip bu gezegene hürmet etmişlerdir. Beş Deniz bölgesinde, Mısır’da, Mezopotamya’da ya da başka yerlerde, onun her yerde hazır ve nazır olan amblemi ‘kanatlı küre / disk ’ idi. Bu amblem binlerce yıl boyunca özel bir anlam ifade ederek zamanımıza kadar gelmiştir ve hala bazı bayraklarda bazı kuruluşların legoları ve amblemlerinde rastlanır.Halkların gözlerini bağlamakla görevli, sis perdesi yaymakla görevli , dünya çapındaki hakim güçlerin elindeki / emrindeki bilimsel (!) bazı akademisyenler şu zırva görüşü ileri sürerler: "bu sembol sıradışı güneş patlamaları nedeniyle oluşan solar wind (güneş rüzgarı) nedeniyle güneşin görsel formunun değişmesinden kaynaklanır. Güneş optik bir yanılgı ile, sanki kanatları varmış gibi elipsoid bir şekilde görünür". Bu görüş herhalde tüm insanlığı, kadim atalarımızla birlikte sözün tam anlamıyla 'geri zekalı' yerine koymaktır. Takibeden yazılarda; bütün kadim halkların bu optik yanılma(!) ları gösterilecektir.Hitit Boğazköy’den IV. Tuthaliya’nın mühür baskılarında Kanatlı Küre.Hitit eserlerinde kanatlı yıldız sembollerinin tek daireli olarak yapıldığı da görülür. Bunlardan bazıları ilah Teşup'un, elinde 'üç uçlu yaba' benzeri bir sembol tutar haldeyken, başı üzerinde görülür. Hitit eserlerinde kanatlı yıldız sembolünde çift sütun, rahim şemasını andıran çift yay gibi başka sembollerin de eklenmiş olduğu görülmektedir. Kanatlı yıldız sembolüne Anadolu'da Luwi hiyeroglif yazısıyla yazılmış kimi yazıtlarda da rastlanır. Bu tür disk sembollerinde diskin kanatlı olması, sembole kartal sembolünün anlamını da ekler. Kanatlı yıldız sembollerinin bazılarında görülen çift yaylar ya da çift spiral biçimler Mısır'da yerini çift yılana bırakır. Sembole çift yılanın eklenmesi sembole yılanın kozmik anlamının eklenmesini sağlar.
Solda; Hititlerin etki alanı olan Megiddo’da bulunan fildişi levhası üzerindeki başı kanatlı güneş kursu ile taçlandırılmış olan figür. Sağda; Boğazköy’den Muwatalli’nin mührünün baskısı. Hititlerin baş tanrısı Hitit kralını kucaklarken.
Hitit Yazılıkaya’da kanatlı disk altında bir Hitit tanrısı. Hitit sanatında başları kanatlı güneş kursu ile taçlandırılmış bir çok kadın ve erkek tasviri bulunur. Figür; kıyafeti, lituusu, başını taçlandıran kanatlı disk sembolü ile bir kral ve ‘gökyüzünün güneş tanrısı’ hiyeroglif yazıtı ile bir tanrı tasvir edilmiştir.Asur kralı Eshardon tarafından diktirilen bir stela, hükümdarı elinde yaşam kupasını tutar ve başlıca 12 yer ve gök tanrısına bakarken göstermektedir. Dört tanrıyı hayvanların üstünde görürüz: aslanın üstündeki İştar ve çatallı yıldırımı tutan Adad’ dır. Diğer dört tanrı kendilerine atfedilen özelliklerin araçlarıyla; savaş tanrısı Ninurta aslan başlı asası ile temsil edilmiştir. Kalan dört tanrı ise gök cisimleri olarak gösterilmiştir. Güneş (Şamaş), 12. Gezegen , (Kanatlı Küre - Anu nun’ evi) , Hilal, Ay ve yedi nokta içeren bir sembol.
Hititlerde kullanılan kanatlı disk. Sembol, sağında ve solunda birer kanadın bulunduğu bir gezegen olarak tanımlanmıştır.
Kanatlı Disk onuruna yapılan bir anıt. Persopolis. MÖ. 600 lerde Pers kralları kraliyet başkentine "Tüm Milletler için Kutsal” bir şehir daha eklediler. Bu şehrin inşa edilmesi için seçilen yer uzak ve hiç kimsenin yaşamadığı bir bölgeydi. Orada kelimenin tam anlamıyla kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde büyük bir yatay platform oluşturuldu. Bunun üstüne muhteşem merdivenleri ve birçok ek mabetler ve yapılarıyla saraylar inşa edildi. Hepsi de Kanatlı Küre’ nin Tanrısı onuruna. Grekler buraya Persopolis (Perslilerin Şehri) adını verdiler. Orada hiçbir insan yaşamıyordu. Burası sadece, kral ve maiyetinin bahar gün dönümü gününe denk gelen Yeni Yıl kutlamalarını gerçekleştirmeleri için yapılmıştı. Şehrin kalıntıları hala çok etkileyicidir.
Eflatun Pınar Anıtı. M.Ö. İkinci Binde “Kanatlı Güneş Kursu” / Kanatlı Diskle Taçlandırılmış Anadolu’lu Hitit Figürleri. Hitit panteonunun kutsal sayı on iki tarafından yönetildiği; bir taş kabir olarak yapılmış Hitit anıtı ile kesinleşmekte. Bu diğer on tanrı tarafından çevrelenmiş olan ilahi çifti net olarak gösteriyor. Toplam 12 eder. Ortada oturan Fırtına Tanrısı ve Güneş tanrıçasıdır. Konya Beyşehir’e 22 km. uzaklıktadır. Anıt dikdörtgen bir havuz şeklinde inşa edilmiştir ve yakındaki bir su kaynağı ile ilişkilendirilmiştir. Bu 30 metreye 34 metre boyutlarındaki havuzun en göze çarpan kısmı kuzey duvarında yükselen, büyük taş bloklar ile inşa edilmiş, kabartma figürlü yüksek duvardır. Güneye bakan yüzeyinde, ortada Fırtına Tanrısı (Teşub) ve Güneş Tanrıçası yer almaktadır. Her ikisinin üzerinde de birer “kanatlı güneş kursu” / kanatlı küre bulunmaktadır. Onların çevresindeki on adet tanrı figürü vardır. Hem tanrıların üstündeki güneş kurslarını hem de en üstteki devasa kanatlı güneş kursunu / kanatlı küreyi elleriyle destekler şekilde resmedilmişlerdir.
Keyhüsrev varislerine kendinden önceki imparatorluk ve krallıkların biri hariç, tümünü içine alan bir imparatorluk miras bırakmıştı. Mezopotamya' da Sümer, Akad, Babil ve Asur, doğuda Elam ve Med ülkesi, kuzeydeki topraklar, Küçük Asya’da Hitit ve Grek ülkeleri, Fenike, Kenan, Filistin; hepsi de tek bir egemen kral ve büyük bir tanrı altında birleşiyordu: Ahura Mazda, Aydınlık ve Işık Tanrısı. O, antik Pers’te, kanatlı bir disk içinde göklerde dolaşan sakallı bir tanrı olarak tasvir edilmekteydi.
Sahnede baskın olan bir kanatlı yıldız sembolüdür. Her yerde mevcut olan bir amblem. Bu rölyef Kenan ilahı El’i temsil eder. Filistin’de bulunan bu stela El’i tahtında oturmuş ve daha genç bir kralı, belki de sayısı pek çok olan oğullarından birini ona içki sunarken göstermektedir. El, tüm kadim yakın doğu boyunca tanrıların tanıtıcı işareti olan boynuzlu bir başlık giyer ve sahneye her zaman ve her yerde mevcut olan Kanatlı Küre/Tanrıların Gezegeni hakimdir.
MÖ. 1379 da, İsrailoğulları Kenan ülkesine girdiği sırada, yeni bir firavun adını Akeneten olarak değiştirdi; Aten bir kanatlı disk ile temsil edilmekteydi.Hitit ülkesi ile Babil arasında yepyeni bir krallık doğmuştu: Asur. Sümer ve Akkad’ın panteonuna özdeş tanrıları olan bu krallığın tek istisnası ulusal tanrısının Aşur, “Gören” olmasıydı. Bu tanrı hem Enlil’in hem de Anu’nun güçlerini ve kimliklerini birleştirmişti, onun kanatlı yuvarlak bir nesne içindeki tanrı olarak betimlenişi Asur anıtlarında hakim unsurdur. Peygamber Hezekiel in tarif ettiği uçan tekerlek, Asurluların kendi uçan Tanrılarını, gökyüzünde bulutlar seviyesinde, küresel bir gök odası içinde süzülürken gösteren betimlemelerini andırıyordu.
Asur krallarından III. Salmaneser (MÖ. 858-824) Nibiru’nun, kanatlı disk sembolünün hakim olduğu bir sahnede İsrail kralı Yehu’yu önünde eğilmiş halde betimlemiştir.
Kanatlı kürenin yüceltilmesi. İlah ve tapınanlar. Kanatlı Disk altında gezegensel semboller.
Kadim Mısır’da Güneş Sandalı. Kanatlı Küre sembolüne iki yan taraftan uçan kanatlılar eşlik ediyor. Firavunlar ölümlerinden sonra bu sandal ile “Göksel Yolculuk”’a çıkarlardı. Kanatlı Disk (İsis figürü) ve diğerlerini M.Ö. 2320 lerden sonra Mısır’da 6. Hanedan piramitlerinde görüyoruz.
Solda Kubaba. Malatya’dan Kanatlı rozet. Solda Teşub ve karşısında Kubaba. Sağ tarafta; bir kabın ; pithos’un (antik dönemde içinde besin maddelerinin saklandığı büyük, kulplu çanak, çömlek) omuz kısmındaki baskıda kanatlı disk, M.Ö. 13. yüzyıl.
Solda; İlk dönem Meksika anıtları üstünde resmedilen sembollerde kanatlı disk şekli. Sağda kanatlı disk ile Darius’un kraliyet mührü.
Sümerlerde; Enkidu, Gılgamış ve İnanna Kanatlı Disk sembolü altında resmedilmiş. Sağda; Dönemi bilinmeyen bir silindir mühür. Kanatlı Disk, Hayat ağacı , sekiz köşeli yıldız (venüs) , ay (gezegensel semboller) ve bir ilah. CDLI no. P272840
Solda; Sakçagözü’nden bir kabartma üzerinde rozet ile kanatlı hilal. Sağda; Neo-Asur. Kanatlı disk altında göksel semboller. 7 yy.
Solda; Kanatlı disk altında Ea tapıncını simgeleyen balıkadamlar şeklinde giyinmiş rahipler Hayat Ağacı’nın önünde. Sağda Tapınaklarda kanatlı küre, kanatlar, kartallar ve gök cisimleri belirgindir.
Neo-Assur. 7.yy. Kanatlı Disk ve gezegensel semboller. 7 noktalı sembol Dünya’yı simgeler.
Solda; Sfenksin pençeleri arasına IV. Thothmes tarafından diktirilen ve Kanatlı disk amblemine adanan bir stela. Sağda; Behistun kayalıklarındaki yazılar ve kanatlı disk.
Solda; Yunanlılar gibi Hititler de boğa tapınımını resmetmişlerdir. Ardından gelen Jüpiter gibi Teşub da, bir boğanın üstünde duran Gök gürültüsü ve Yıldırım tanrısı olarak ve bir Kanatlı Küre altında resmedilmişti. Sağda Kanatlı Disk altında Nübye kraliçesi. MÖ. Birinci bin yılda bir Nübye (Nubia Mısırın güneyinde uzanan topraklar) krallığı vardı. Hiyeroglif yazılar, Nübye krallığının bilge ve iyicil bir kraliçe (Candace) tarafından yönetildiğini açığa çıkardı.
Sümerlilerde karşımıza çıkan kanatlı disk, Galaktik uygarlıklara ait bir semboldür. Aynısı Mısır ve Tibet’te de bulunmaktadır.
ellerinize sağlık Mustafa Aşir bey
YanıtlaSilTeşekkür ederim
SilTeşekkür ederim
SilYalnız Hatti (Siz Hitit diyorsunuz) Uygarlığı Yunan'ın Asya Anadolu Mezopotamya ve Mısır'dan araklayıp kendine malettiği medeniyetten daha önceki zamanlarda vardı, Dolayısıyla Hattilerin Yunanlar gibi değil Yunanlar Hatti gibi boğa tapınımını resmetmişler olacak
YanıtlaSil