22 Ekim 2016 Cumartesi

TÜRKLERDE KÖPEK VE DOMUZ ETİ MESELESİ


Günümüzde dînî hassâsiyetler nedeniyle müslüman Türkler domuz ve köpek eti yememektedirler. Türklerde bu durumun islâm düstûrları nedeniyle ortaya çıktığı ve bundan dolayı yenmediği malumdur. Yine de burada ilginç bir durum söz konusudur. Nitekim içlerinde alkol tüketip kendi dînince günâh işleyen birçok müslüman Türk mesele domuz eti yiyerek günâh işlemeye gelince keskin ve kararlı bir şekilde olmaz demekte ve îtiraz etmektedir. Türklerde genel mânada bir domuz eti karşıtlığı göze çarpar, bu alkol tüketenler için de geçerlidir.
          Bu durumun ciddî bir açıklaması olmasa da islâm öncesi târihlerde de Türklerin domuz eti veyâ köpek etini yediklerine dâir bir bilgiye rastlanmıyor. Bu oldukça ilginçtir çünkü Türklerin etkisi altına almaya başarmış kültürlerden biri olan Çinlilerde köpek ve domuz eti yemek oldukça yaygındır. Yine târihleri ve kültürleri sıkça Türklerle birlikte anılan Moğollarda da köpek ve domuz eti yemek yaygındır. Moğolların Çinlilerden, budizmin de etkisiyle, daha çok tesir altında kaldıkları muhâkkak. Bu sebeple onlarda bunların görülmesi bu duruma yorulabilir. Türklerin domuz veyâ köpek eti yediklerine dâir herhangi bir mâlumâtın olmayışını neye yormak gerekir? Türklerin yedikleri hâlde belirtilmemiştir denebilir mi? Bu ihtımâl oldukça zayıftır. Hele hele Türkler Ortadoğu ve Avrupa’ya nüfuz ettikleri vakitlerde bilhassa köpek eti yemeye yabancı kavimlerin kaynakları bu ‘barbarca’ ve yabancı durumu naklederlerdi. Hele hele Moğollara dâir böyle zabıtların olmasıyla Türklerde olmaması mâkul gösterilemez. O hâlde Türklerin bilinçli olarak köpek ve domuz eti yemediklerini düşünmek gerekiyor.
          İslâm öncesi kadîm Türklerin neden domuz eti yemediğini düşünen araştırmacılar buna çeşitli açıklamalar getirmişlerdir. Kendi fikrimi de beyân edeceğim bu sebepleri kabaca şu şekilde tasnif etmek mümkündür: 1. Türkler dînî gerekçeler nedeniyle domuz ve köpek eti yememişlerdir. Yâni ‘dînî tutum’ etkili olmuştur. 2. Türkler domuz ve köpek etini cân düşmânları Çinlilerin sık tüketmeleri nedeniyle, onlara benzememek ve onlar gibi olmamak için domuz ve köpek etini bilinçli olarak tüketmemişlerdir. Yâni ‘millî tutum’ etkili olmuştur. 3. Konargöçer yaşayıp otlak peşinde olan Türklerin, domuzların fazla mesâfe kat etmeyen hayvânlar olmaları nedeniyle onları beslemedikleri biliniyor. Kezâ yerleşik toplumların bir ürünü olan domuzun Türklerin yerleşik hayâtta olanları ‘tembel’ olarak nitelendirmesiyle farklı bir yaşam tarzının ve farklı bir medeniyetin ürünü olarak görülmüş olması büyük bir ihtimâldir. Belkide bu sebeple Türkler ‘medenî tutum’ göstererek domuz etini yemeyi tercih etmemişlerdir.
          İhtimâllerden birincisine bakacak olursak eğer bilinen kadîm Türk din anlayışında domuz veyâ köpek etini yasaklayan bir madde veyâ düstûr yoktur. Böyle bir şey varsa da bilinmemektedir. Her kavme bir peygâmber yollandığını söyleyen islâma göre Türklere de bir peygâmberin gönderildiğini düşünmek gerekir. Bilindiği gibi mûsevîliğin çıkışından îtibâren İbrâhimî dinlerde (semâvî dinlerde) domuz etine bir yasak varken alkol islâmla birlikte yasaklanmıştır. Böyle bir durumda alkolle günâh işlemeye açık olup domuz etiyle işlenen günaha keskin bir duruş sergileyen kimi müslümanların tavrını açıklamak mümkün olmaktadır. Fakât burada sorun bu tezin bilimsel bir kanıtının olmaması ve kendini bir ihtimâl üzerinden inşâ etmesidir.
          İkinci ihtimâle gelince, Göktürklerden kalma Orhun Anıtları’nda Türkler arasındaki Çinlileşmenin sıkı bir şekilde eleştirildiği ortadadır. Çinlileşmenin keskin bir şekilde eleştirildiği ve Türklerin yok olmasına sebep olabilecek bir bir felâket olarak görülen bu etkiye karşı yerleşik Çin hayâtının tüketim maddeleri olan domuz ve köpek etine karşı bir politika güdülmüş olması olası ve mantıklı durmaktadır. Her ne kadar bu durum mantıklı görünse de buna dâir de açık bir delil yoktur.
          Üçüncü ihtimâlse, altyapısı en iyi temellendirilmiş savdır. Gerçekten Türklerin domuz etine karşı soğuk tutumlarını bahsedilen hayvânın tembel olması nedeniyle onu beslemediklerinden kaynaklanmış olma olasılığı yüksek bir ihtimâldir. Nitekim bu durum, neden domuz ve onun etinin Türkler arasında hiçbir zaman yaygınlaşmış ve neden Türk örfü ile Türk geleneklerinde (takvim hâriç) yer etmemiş olmasını açıklamaktadır. Yâni Türk yaşam tarzında, gelenek ve göreneklerinde zâten domuz yoktur. İlginç bir şekilde aynı şey köpek için de söz konusudur. Moğollarda köpek oldukça îtibârlı bir hayvânken Türklerde ona mukâbil olabilecek köpek değil kurt (börü) vardır. Bunu Türklerin en içiçe oldukları topluluklara bile benzememe düstûruna yorabilir miyiz bilmiyorum. Yönetim açısından zamân zamân böyle politikalar güdüldüğünü düşünmek gerekiyorsa da, avâm için aynı şey söz konusu değildir. Hele hele coğrafya, din ve yaşam tarzını aynı anda değiştiren Türkler belkide dünyâ’da farklı kültürelerin en çok têsiri altında kalmış bir millettir. Bunlardan bir zümre olan atalarımız Oğuzların ise başka kültürlere en merâklı olan grup olduğu da çeşitli kaynaklarca dile getirilmiştir.
          Türklerin başka kültür ve medeniyetlerin têsiri altına girmiş olmaları islâm öncesi kadîm Türk kültürünü küçültmez ve Türklerin medeniyeti olmadığı anlamına da gelmez. Tam tersi hayvânların evcilleştirilmesiyle oluşmuş olan yarıgöçebe veyâ konargöçer hayât tarzı yerleşik tarım kültüründen daha sonra ortaya çıkmış ve ondan hem daha zor hem daha üstün bir hayât tarzıdır. Türklerin yerleşik hayâta geçerken yerleşikliğe daha önce adım atmış, yazılı kayıtlar bırakmış Çin, Fars ve Bizans kültür ve medeniyetlerinin altına girmiş olması tabîdir. Tersine bir durum olsa, yâni bu milletler konargöçerliğe heves etse, yoğun Türk tesiri altına girmiş olacaklardı. Böyle bir durum olmamasına rağmen özellikle Çinliler ve Farsların birçok farklı alanda Türklerden etkilenmiş olmaları gerçekten dikkat çekicidir.
          Tekrar meseleye dönecek olursak eğer, Türklerde köpek ve domuz etinin birnevî tabu olduğunu söyleyebiliriz. Buna dâir bilinen dînî gerekçeler ihtimâl dâhilinde olsa da bilinmemekle birlikte, Türklerin bu hayvânlara ve etlerine karşı ‘millî’ ve ‘medenî’ kaygılarla soğuk bakmış olma ihtimâli oldukça mantıklıdır. Bilhâssa yaşam tarzı nedeniyle Türklerin domuz besle(ye)medikleri ortadadır. Bu yaşam tarzı nedeniyle domuz Türk ananesinde hiçbir zamân belirgin bir yere sâhip olmamıştır.

1 yorum:

  1. Bu Metni Yazan Gerizekalı Aptala seslenmek istiyorum. Moğollar Domuz Eti yerine at keçi koyun ve geyik eti yiyorlar bu bir.
    2. Budizm Sözde bir barış dini olduğu için et yemek yasaktır ve savaşmak yasaktır
    3.Gansu, Kingay ve Aşağı Moğolistanın Güneyinde Domuz Eti Yiyorlar Bu Bölgeler çinin En Kalabalık Bölgeleridir.
    Bu Arkadaş Diriliş Ertuğrul İzleyip Gelmiş Moğollarda Domuz Eti Yeme yada larva yeme gibi bir huy yoktur. sadece moğolistandaki tibetliler ve çinliler yiyor.
    Ananın Mabadından Uydurma.

    YanıtlaSil