Baycu Noyan Batı Moğol orduları kumandanı
Baycu Noyan:
Cormagun’un yerine İran’daki (yani Moğan ve Arran’daki) Moğol
ordusunun başına, bu görevi 1242’den 1256’ya kadar sürdürecek olan Noyan
Baycu getirilmişti. Baycu, Konya Selçuklu Sultanlığı’na saldırarak Moğol
fütuhatında önemli bir adım atmıştır. Sultan II. Keyhüsrev’in (1237–1245)
hükümdarlığı altında bulunan bu büyük Anadolu Türk Sultanlığı kudretinin
zirvesinde görünüyordu, ancak Erzurum’u alıp yağmaladıktan sonra Baycu
(1242), bizzat Sultan’ın yönettiği Selçuklu ordusunu Erzincan yakınlarında
26 Haziran 1243 Kösedağ’da ezmiş (Turan, 1984: 437; İbn Bibi, 1996: 64-
73) ve bu zaferin arkasından zamanında teslim olarak sadece yağmalanan
Sivas’ı ele geçirmişti. Direnme gösteren Tokat ve Kayseri tamamen tahrip
edilmişti. II. Keyhüsrev barış istemiş ve Kağan’a tabi olmayı kabul ederek
barışa kavuşmuştu. Bu sefer Moğol İmparatorluğunu, Bizans
İmparatorluğu’nun sınırlarına kadar genişletmiş oluyordu.
Kilikya Ermeni Krallığı’nın hükümdarı I. Hetum (1226–1269)
derhal Moğol tabiiyetine geçme akıllılığını göstermişti, aynı politika
halefleri tarafından da uygulanacak böylece Ermeniler Selçuklu veya
Memluk’a karşı Asya’nın yeni efendilerinin himayesine girmiş olacaklardır
(1244). 1245’de Baycu, Hılat (Ahlât) ve Amid’i (Diyarbakır) işgal ederek
Doğu Anadolu’da Moğol hâkimiyetini sağlamlaştırmıştı. Üstelik Moğollar
Ahlât’ı Gürcü tabileri İvane’nin ailesine bırakmışlardır. Hetum kadar
ihtiyatlı politikacı olan Musul Atabek’i Bedreddin Lulu kendiliğinden Moğol
hâkimiyetini tanımıştır. (Grousset, 1980: 257)
Bu dönemde Doğu Anadolu doğal afet ile de başı derttedir. 1252
yılında Doğu Anadolu ve özellikle de Şüregel bölgesi çekirge sürülerinin
tahribatına uğramıştır. (Vardan, 1937: 229) Kirakos bu çekirge sürülerinin
şiddetini anlatırken batıda İspanya’yı doğuda da Irak ve İran’ı tahrip ettikten
sonra Doğu Anadolu ’ya geldiğini belirtmektedir .(Kirakos, 1986: 359)
Altın Ordu merkezi Saray şehrine gitmek üzere, matbuu
Selçuklulardan gizlice ve kılık değiştirerek yola çıkan Kilikya-Ermeni kıralı
Rubenli I. Hetum, 1254’te Kars ilinden geçmiştir. [(Aknerli Grigor, 2007;
46;Vardan, 2007: 148; Cronicle, 1996: 229–230); Farac, Hetum’un Mengü
Han’a hizmet etmek için gittiğini ve bu gidişin 3,5 sene sürdüğünü belirtir.
(Abu’l-Farac, 1999: 555–556)] I. Hetum’un hatıralarına göre 1254 baharında
Kars’ta oturan Çingizli başbuğu (Mengü Kağan’ı ziyarete giderken) Baycu
Noyan’ı ziyaret edip iltifat görmüş; (Vardan, 2007: 148) sonra yola düşüp
Arakaz (Elegez) Eteği’nde Vartenik köyünde “Kürt” adlı bir Ermeniye
konuk olmuş; 1255 baharında dönüp gelince de Baycu Noyan’ı Şüregel
eyaletinde (Anı’da) görmüştür. (Smpat, 2005: 229–230) Kral Hetum
Moğollar tarafından çok iyi karşılanmıştır ve Hrıstiyan olmaları için
tekliflerde dahi bulanabilmiştir. (Hetum, 2004: 45 vd)
I. Hetum ve Rubruck’un (Papa'nın elçisidir) yazdıklarına
baktığımızda Anı ve Şüregel Çingizli komutanların egemenliğinde müreffeh
ve mamur alanlardır. Rubruck “Geleneksel bir şölende ben Şahanşah’ın Ani
şehrine, çağırıldım. Onun nüfusu, aşırı derecede kuvvetlidir: O, bin
Armenian kilisesi ve iki Saracen sinagogunu içerir ve Tatarlar orada
egemendirler.” (Rubruck, 2004: XXII) diyerek bunu anlatmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder