Elazığ il merkezinin 26 km güneydoğusunda; Alişam (Harmanpınarı); Yukarı Ağınsı (Elmapınar) ve Aşağı Ağınsı (Kavakaltı) Köyü'nün oluşturduğu üçgenin içinde; Alişam Köyü'nün 3 km güneyindedir. 1975 yılında Keban Barajı'nın bitirilip su tutulmaya başlanması ile höyük; baraj gölü içinde bir ada şeklinde kalıp; yavaş yavaş erimektedir. Höyüğün ismi yereldir. Kodu O 54 / 8. |
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Altınova'nın oldukça büyük höyüklerinden biri olan Norşuntepe; yaklaşık olarak 35 m yüksekliğinde; 150x130 m ölçülerinde konik biçimli bir tepeydi. Yerleşme yerinin yamaçlarla birlikte; 500x300 m çapına ulaştığı ölçülmüştür. Höyüğün yer aldığı Altınova; Heringet Çayı'nın birleştiği Karasu Nehri ile sulanan; Mastar ve Bingöl Dağı ile çevrelenmiş çok verimli küçük bir ovadır. Günümüzde bu ovanın da büyük kısmı su altındadır. |
Tarihçe: |
Araştırma ve Kazı: Gerek ovada araştırma yapan bilim adamlarının (Kökten, Meriggi) ve ana yoldan gözüktüğü için Elazığ'dan Bitlis'e giden seyyahların ilgisini çekmiş olan höyük, 1967 yılında Keban Barajı göl suları altında kalacak alanda araştırma yapan R. Whallon Jr ile S. Kantman tarafından ayrıntılı olarak incelenmiştir [Whallon-Kantman 1970:12]. 1968 yılında Alman Arkeoloji Enstitüsü adına H. Hauptmann başkanlığında başlayan kazı çalışması, 1974 yılında tepenin kısmen su altında kalmasıyla sonuçlanmıştır. Kazı höyüğün boyutuyla doğru oranda akropol, güney teras, batı yamaçta ve alt tarlalarda olmak üzere dört sahada gerçekleşmiştir. Erken Demir Çağı tabakları ve yerleşme alanı belirgindir. Orta Demir Çağı yapıları, höyüğün güneyinde yayılmıştır. Daha çok mimari karakter yansıtır. |
Tabakalanma: Norşuntepe'nin Son Kalkolitik Çağ'dan Demir Çağı'nın sonuna kadar yoğun yerleşim gördüğü anlaşılmıştır. Höyüğün tabakalanması şöyledir: 1. yapı katı: Orta Demir Çağı (Urartu Dönemi MÖ 8. yy) 2. yapı katı: Erken Demir Çağı 3-5. yapı katı: MÖ.2. binyıl 6-8. yapı katı: İlk Tunç Çağı III C evresi 9-10. yapı katı: İlk Tunç Çağı III B evresi 11-12. yapı katı: İlk Tunç Çağı III A evresi 13-20. yapı katı: İlk Tunç Çağı II B evresi 21-24. yapı katı: İlk Tunç Çağı II A evresi 25-30. yapı katı: İlk Tunç Çağı I B evresi Boşluk: İlk Tunç Çağ I A evresi 31-40: Son Kalkolitik Çağ |
Buluntular: Mimari: Güney terasın kuzey bölümündeki Erken Demir Çağı yerleşmesi merkezi planlama özelliği göstermeyen ve daha çok bir köy yerleşmesi özelliğinde olan, farklı guruptaki evlerle temsil edilir. Yapılan kazı sonucunda höyüğün güney kesiminde, Erken Demir Çağı'na ait bir yapı kompleksi ortaya çıkartılmıştır. Norşuntepe'de bu çağa ait 4 evreli bir tabaka saptanmıştır. Geç Tunç Çağı'na ait bir yangın tabakasının üzerine kurulmuş olan Erken Demir Çağı tabakası, çevresi surlarla çevrili evlerin oluşturduğu bir köy ve mahallerden oluşturmaktadır. Birkaç odadan meydana gelen evler taş temel üzerinde yükselen ve ahşap hatıllar ile desteklenen kerpiç davarlardan oluşmaktadır. Teras ile tepe arasındaki alanda bir sıra büyük taş bloktan oluşan ve güneybatıdan kuzeydoğuya uzanan surlar, birinci evreye aittir. İkinci evrede, birbirleri ile ilişkili olduğu ve ortak bir mimari komplekse ait oldukları anlaşılan yapılar ve sur kalıntıları saptanmıştır. Yaklaşık 0,60 m yüksekliğinde surlar bazı kısımlarda işlenmiştir. Ocak taşlarından yapılmış yaklaşık iki kerpiç genişliğinde olan surların yüzeyi özensiz bir biçimde sıvanmıştır. Yapılanların içindeki kerpiç döküntüleri ve yanmış hatıl parçalarından, üst katların var olduğu ve bunların birinci kata oranla dışarı doğru çıkmalar olduğu saptanmıştır. Üçüncü evreye ait 8x8.50 m ölçülerindeki üç odalı bir evde süslü pişirme ağızları bulunan arı kovanı şeklindeki fırınların kalıntılarına rastlanmıştır. Evin büyüklüğü ve odaların dağılışı bu alanın bir ortak yaşama alanı olduğunu gösterir. 2x3 ve 2x2 m büyüklüğündeki daha küçük boyutlu diğer odalar ise kuzeydeki genel odaya bir koridorla bağlanır. Norşuntepe'nin Erken Demir Çağı'nın iskan alanı yan yana dizilmiş birçok ev topluluklarının bir araya gelmesinden oluşmuştur. Mimari birimlerin hepsinde yangın izlerine rastlanmıştır. Çanak Çömlek: Norşuntepe çanak çömleği belirgin bir Erken Demir Çağı tabakasına ait olmasından Erken Demir Çağı keramik kronolojisi ve tipolojisi için önemli veriler taşır. Homojen bir yapı gösteren çanak çömlek dört ana gurupta incelenir. Ağız kenarı altında yivler olan yuvarlak keskin omuzlu çanaklar, akıtacaklı ve tutamaklı çömlekler, vazo ve testi biçimli kaplar, bunun yanı sıra boya bezemeli ve kazı bezemeli kaplarda mevcuttur. Kaplar çoğunlukla elle biçimlendirilmiş ve genellikle kaba görünümlü, kalın cidarlı, iyi pişmiştir. Yüzey renkleri bej ve açık kahverengiden, açık kiremit kırmızısı renge kadar değişik tonlara sahiptir. R22c ve R23a alanlarında, yüzeyin hemen altında Orta Demir Çağı'na tarihlendirilen yedi mezar bulunmuştur. Bu mezarların içinde ölü armağanı bulunmuştur. R 22c'deki I no'lu iskelet kuzeybatı doğrultusunda, başı doğuya dönük olarak sırt üstü uzatılmış durumdadır. Demir ok uçları ve bıçak mezar armağanı olarak konulmuştur. Eğik sırtlı, saplı bıçak ve geniş omurgalı, dörtgen saplı, üçgen namlulu ok ucunun benzerlerine Urartu kazı yerlerinde rastlanır. Bu mezarın hemen batısında aynı düzlemde 2 no'lu mezar ortaya çıkmıştır. İskeletin baş tarafına hemen hemen tüm olarak korunmuş açık renk hamurdan yonca ağızlı iki testi durmaktadır. Halka ayaklı, belirgin karın profilli, boyun çevresi çember silmesi ve yassı kulplu testi, Urartu çanak-çömleğindeki egemen bir biçimi yansıtır. Daha küçük olan diğer testide rakamları belirleyen işaretler şeklinde yorumlanan ve kulpun gövde ile birleştiği yerde baskı yoluyla yapılmış noktalar da saptanmıştır. Bir çukurun kuzey kesiminde hocker durumunda bir çocuk iskeletini içeren üçüncü bir mezara rastlanılmıştır. Orta Demir Çağı'na ait mimari kalıntılar O 22/23 ve P 23 alanlarının güney kesiminde ortaya çıkarılmıştır. P/Q 23'teki 3,20x3,60 m boyutlarındaki büyük taş kaplama belki de büyük çukur ve içindeki oda ile ilişkilidir. O 22 a/c'de yan uzunlukları 3-2,8 veya 2 m olan yamuk biçiminde küçük bir oda incelenmiştir. Tepenin güney terasında yapılan kazılarda Orta Demir Çağı'na ait çanak çömlek parçaları ele geçmiştir. Küçük Buluntular: Üzeri göz bezenmeli boncuklar, kilden yapılmış birkaç figürün başı ve demirden yapılmış sapı dik açılı bir bıçak, camdan boncuklar ve hiyeroglif yazılı Geç Hitit mühür baskısı Norşuntepe 'de ele geçirilen küçük buluntular arasındadır. |
Kalıntılar: |
Yorum ve tarihleme: Norşuntepe, Elazığ-Bingöl yolu üzerinde bulunması nedeniyle araştırmacıların ve gezginlerin kolayca ulaştığı ve incelediği bir merkez olma özelliği taşımaktadır. Höyük, Kalkolitik Çağ'dan, Orta Demir Çağı'na kadar yerleşim görmüştür. Uzun süre yerleşim gören höyükte yapılan kazılar bilim dünyasına önemli bilgiler kazandırmıştır. Demir Çağı'nda iki aşamalı yerleşme söz konusudur. Erken Demir Çağı ve Orta Demir Çağı. Norşuntepe genel anlamda belirgin bir Erken Demir Çağı yerleşmesinin yaşandığı bir merkezdir. Bu nedenle Norşuntepe, Erken Demir Çağı'na veri ve mimariyle ışık tutması bakımından önemli bir yerleşmedir. Orta Demir Çağı'na ait veriler ise höyükte bulunan 7 adet mezar bulgulsuyla temsil edilmektedir. |
5 Kasım 2015 Perşembe
NORŞİN TEPE HÖYÜĞÜ
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder