26 Temmuz 2015 Pazar

Eyvan mimari tarzı

Eyvan  mimari tarzı 
Eyvan, mimarlıkta üç yanı kapalı, dördün­cü yanı açık ya da örtülü bir avluya bakan, üzeri genellikle tonozla örtülü mekan demektir. Sasaniler döneminde İran’da ortaya çıkan ve Tak-ı Kısrâ Sarayı gibi yapılarda anıtsal örnekleri bulunan eyvan, sonraki yüzyıllar­da bütün Ortadoğu ülkelerine yayıldı. Bü­yük Selçuklular döneminde oluşan dört eyvanlı avlu düzeni, İran geleneğinin ulaştı­ğı en üst nokta oldu. Dikdörtgen (ya da kare) planlı geniş bir avluyu çevreleyen duvarların ya da oda sıralarının tam ortasın­da yer alan dört eyvandan oluşan bu düzen, Mısır’da, hatta Anadolu’da da uygulandı. Anadolu Selçuklu mimarlığında özellikle medrese yapılarında kullanıldı. Osmanlı mimarlığında ise, erken dönem dışında, resmî mimarlıkta pek az görüldü.
Anadolu Türk evinde iki oda arasında yer alan ve hayat ya da sofaya açılan, çevresi genellikle üç yönden sedirle çevrili mekana da eyvan adı verilir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin kâgir konut geleneğinde görü­len benzer mekânlar ise, eyvanın İran geleneğindeki özgün anlamına daha ya­kındır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder