19 Temmuz 2015 Pazar

ALTAY TÜRKLERİNİN ANLATMALARINDA MİTİK BİR VARLIK: CELBEGEN

ALTAY TÜRKLERİNİN ANLATMALARINDA MİTİK BİR VARLIK: CELBEGEN



Bugün, Rusya Federasyonu içerisinde yaşayan Altay Türkleri, tarih boyunca pek çok halkla birarada bulunmuşlar ve pek çok inanç sisteminin etkisi altında kalmışlardır. Altay Türkleri, bir taraftangeleneksel inanç sistemlerini muhafaza ederlerken diğer taraftan karşılaştıkları yeni kültürlerdenaldıkları unsurları da benimsemişler ve tüm bunların neticesinde çok zengin bir sözlü geleneğe sahipolmuşlardır. Onların destanları, masalları, efsaneleri bu geleneği aksettiren ürünlerin başında gelmektedir.Altay Türklerinin inanç sistemi içinde bazı olağanüstü varlıklar, yukarıda saydığımız türleriçinde “leitmotif” olarak kullanılmaktadır. Anlatmalarda genellikle yedi başlı ve insan eti yiyen “Celbegen”de bunlardan biridir. Sahip olduğu fiziksel ve karakter özellikleriyle insanda ürküntü ve tiksintiuyandıran Celbegen, genellikle kötü olanın yanında ya da kötülük yapan taraf olarak karşımızaçıkmaktadır. Bu durum, aslında onun Erlik’in tebaasından olmasıyla alakalıdır; çünkü Altay Türklerinininanç sistemine göre, yılan, ayı, deve gibi kusurlu sayılan varlıklar ile alkarısı, şulmus, Celbegengibi kötü ruhlar Erlik tarafından yaratılmıştır. Bu varlıklar Erlik ile birlikte yeraltında yaşamakta vekötülük yapmak için her fırsatta yeryüzüne gönderilmektedir. Altay Türkleri tarafından “Celbegen”,“Elbegen” ya da “Celven” olarak adlandırılan bu kötü ruh, destan, masal ve efsanelerde sıkça karşımızaçıkmaktadır. Bu makalede de Celbegen’in söz konusu anlatmalardaki yer alış biçimleri incelenecek vebu tipin ortak özellikleri tespit edilip, değerlendirilerek anlatmalardaki rolleri tartışılacaktır.Anahtar KelimelerAltay Türkleri, Celbegen, olağanüstü varlık, yeraltı, ErlikABSTRACTAltai Turks, who has located within the Russian Federation so far, have lived with many differentcommunities throughout the history and have remained under the influence of many other beliefsystems. Having kept their traditional belief systems alive, Altai Turks on the other side have alsoadopted the nuances, which were taken from the new cultures they have already met. As a result theyhave a very rich oral tradition. Their epics, tales, legends are the primary creations that reflect thistradition. Some unnatural creatures in the belief system are used as “leitmotif” in the above mentionedgenres. Celbegen, who generally has seven heads and eats people in the narratives, is also one of unnaturalcreatures. Celbegen, who makes people to be frighten or to be loathen due to its physical and characteristicproperties, appears in the narratives either by supporting the evildoers or directly by beingthe evildoers itself. This situation is actually related to its existence in Erlik’s vassal, because accordingto Altai Turks’ belief system defective creatures such as snake, bear, camel, etc. and bad spirits such asalkarısı, şulmus, Celbegen were created by Erlik. These creatures are used to live in underground withErlik and they are being sent to the Earth to do evil on all occassions. This defective soul, which are namedas “Celbegen”, “Elbegen” or “Celven” by Altai Turks, takes places in their epics, tales and legendsvery often. Thus, in this paper the forms of Celbegen’s existences in the above-mentioned narrativeswill be analyzed, the common characteristics of this type will be defined and evaluated and finally itsrole in the narratives will be discussed.Key WordsAltai Turks, Celbegen, unnatural creatures, underground, Erlik* Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü, ferahturker@hotmail.comMillî Folklor, 2012, Yıl 24, Sayı 9482 http://www.millifolklor.comyüzünü yaratma gayreti içindeyken,Erlik’in sürekli olarak Tanrı’yla mü-cadele içine girmesi, kendine bir yeryüzüyaratma hevesine kapılması veTanrı’nın yarattıklarını bozması üzerine;Tanrı, onu yeraltına sürer. Erlikde, o günden beri, kendi yarattıklarıylaberaber yeraltında yaşamakta veyarattığı kötü ruhları yeryüzüne göndererekher fırsatta kötülük işlemeyedevam etmektedir (Ögel 2003: 451-466). “Celbegen” tipi de bu kategorideyer alan kötü ruhlardan biridir.Altay Türklerinde “Celbegen”,“Elbegen” ya da “Celven” olarak karşı-mıza çıkan bu kötü ruh, Hakas Türklerinde“Çilbigen”, Tuva Türklerinde“Celbege” (Beydili 2005: 617-618),Kuzey Türklerinde ise “Celbegen”,“Yel Moos”, “Kara Moos” adlarıylaanılmaktadır. “Yel” kelimesinin, “cin”,“kötü ruh” gibi anlamlarından dolayıCelbegen, Yalmavuz ve Yelbuga gibikelimelerle ilişkilendirilmiştir (Ögel2002: 561, 567; Bayat 2007: 166, 319;İnayet 2007: 15-16).Altay Türklerinin mitik karakterlianlatmalarında sıkça karşımızaçıkan “Celbegen”, “Altayca-TürkçeSözlük”te “Masallarda geçen çok başlıcanavar” olarak verilmektedir (Naskalivd. 1999: 58). V. İ. Verbitskiy’nin“Slovar Altayskogo i AladagskogoNareçiy Tyurksogo Yazıka” adlı sözlüğündeise Celbegen “Masalsı yamyam.Bu canavarlar tek, üç, yedi ve oniki başlı olurlar. Rengine göre kara vesarı olurlar. Yaşadıkları yerler denizve karadır.” şeklinde tanımlanmaktadır(Verbitskiy 2005: 90). Altaylı ünlüfolklor araştırmacısı S. S. Surazakov,Celbegen’in bir “cutpa”1, yani dev, olduğunusöylemektedir. BahaeddinÖgel de Celbegen’in bir dev olduğunuifade etmekte ve “Kötü ruhlar ileTürk mitolojisindeki yeraltı ruhları,Yelbegen gibi, diğer adlarla dev gibigörülmüşlerdir.” diyerek Celbegen’inyeraltı ruhlarından olduğunu belirtmektedir(Ögel 2002: 564). NitekimAltay inanç sistemiyle ilgili değerli bilgilerinyer aldığı Altay Cañ adlı eserdede, çok çok eskiden insanların yoldançıktığı, bunun üzerine insanları yakalayıpyeraltına getirmesi için ErlikBey tarafından Celbegen’in yeryüzü-ne gönderildiğinin ifade edilmesi de,Celbegen’in Erlik’in tebaasından olankötü bir ruh olduğunu göstermektedir(Muytueva vd. 1996: 15). Zira yeryü-zünün yaratılışında kendisine sürekliihanet eden Erlik’i yeraltına gönderenTanrı Ülgen, Erlik’in tüm yalvarmalarınarağmen ölen insanları ona vermesede, kendi varlıklarını yaratmasınaizin vermektedir. Erlik’in körükle kıskacıkoyup, çekiçle vurmak suretiyleyarattığı canlıların arasında alkarısıve şulmus gibi kötü ruhlar da vardır(Türker 2011: 443). Onun içindir kikötü ruhlar, Erlik’in tebaasından olarakkabul edilmekte ve onların yeryü-züne Erlik tarafından gönderildiklerineinanılmaktadır.Celbegen’in, tıpkı yalmavuz ve alkarısıgibi kötü ruhlarda olduğu gibi,başlangıçta iyi bir ruh olduğu, sonradanise dönüşüme uğradığı yönündegörüşler de mevcuttur. B. Ögel, konuylailgili olarak; “Anadolu’nun bazıyerlerinde devlere, emegen² adı verilir.Eğer bu derlemeler doğru ise bu,Türk-Moğol dillerindeki ‘Kadın-ata’demektir.” (Ögel 2002: 565) şeklinde Millî Folklor, 2012, Yıl 24, Sayı 94http://www.millifolklor.com 83bir bilgi vermiş; ancak erken olduğunudüşünerek bu bilgiyi yorumlamaktankaçınmıştır. Fuzuli Bayat, Celbegen’in“Yer Ana’nın demonikleşmiş adı” oldu-ğunu ifade etmiş ve bazı anlatmalardayer alan Celbegen’in bir kişiyi yutarakdiriltmesinin “Mitolojik Ana’nın hayatverici ve öldürücü işlevi”nin bu kötüruhta korunması şeklinde yorumlayarakbu dönüşüme dikkat çekmiştir(Bayat 2007: 27). Alimcan İnayet isealkarısı, cadı ve Celbegen gibi kötüruhlarla pek çok benzerliğini tespitettiği yalmavuzun, anaerkil dönemdeolumlu bir karaktere sahipken (önemlibir tanrıça veya savaşçı kadının ruhu)zaman içerisinde dönüşüme uğrayarakkötü bir ruh olduğunu belirtmiştir(İnayet 2007: 21-22, 60). Bizim incelediğimizanlatmalarda ise Celbegen,dişi olarak değil, evli barklı bir erkekya da bir bahadır olarak yer almaktadır.Hatta destanlarda genellikle“Celbegen öbögön” olarak geçmektedirki “öbögön” daha ziyade erkekler içinkullanılan bir hitap sözüdür. Ancakbazı anlatmalarda Celbegen’in olumsuzolarak karşımıza çıkmaması, böylebir dönüşümün söz konusu olabileceğinidüşündürmektedir.Makalede, Altay Türklerinin dokuzdestan, on bir masal ve iki efsanesindekarşımıza çıkan Celbegentipinin özellikleri, olağanüstülükleri,yeraltı ile ilişkisi, yurdunun tasviri,şekil değiştirmesi, mücadeleleri vevarlık olarak ölümlü oluşu üzerindedurulacak ve bunların anlatmalardakirolleri tartışılacaktır. Anlaşılırlığıkolaylaştırmak için destanlar “D”, masallar“M”, efsaneler ise “E” harfi ilegösterilerek numaralandırılmıştır3.Anlatmalarda Celbegen’in enbelirgin özellikleri, yedi başlı olmasıve insan eti yemesi olarak karşımızaçıkmaktadır. Celbegen’in insan yiyiciolmasına; D5, D6 no’lu destanlarda veM1, M3, M4, M5, M8, M9, M11 no’lumasallarda rastlanmaktadır. ÖzellikleM1 no’lu anlatmada Celbegen’in kendisiniyememesi için hayvanını vermeyiteklif eden Konçıbay’a “Hayır,ben hayvan eti yemem. İnsan yerim.Senin etin lezzetlidir. Ben ilk seninoğlunu yiyeceğim. Akşam geldiğimdebana oğlunu vereceksin” (Dilek 2003:123) demesi, Celbegen’in bu özelliğiniaçıkça göstermektedir. Efsanelerdeise, Celbegen’in insan yiyici olmasınaE1’de rastlanmaktadır. Buna göre;insanların şikâyetçi olması üzerineyeryüzüne inen ay, Celbegen’i alıpgötürmekte ve Celbegen o gündenberi “insanları kaynattığı küçük karakazanı”yla birlikte ayda yaşamaktadır(Türker 2011: 462).Anlatmalarda çok başlı olmasıyladikkat çeken Celbegen, genellikle yedibaşlı olarak karşımıza çıkmaktadır.İncelediğimiz anlatmaların beşindeCelbegen’in başlarından bahsedilmemektedir.Celbegen; D2, D3, D5, D7,D9 no’lu destanlar ile M3, M4, M5,M6, M7, M8, M11 no’lu masallardayedi başlı; D6’da hem yedi hem de yetmişyedi başlı; M2’de ise, yetmiş yedibaşlı olarak geçmektedir. Efsanelerdeise, sadece E1’de yedi başlı olarakverilmektedir. Ancak bu anlatmadada Celbegen’in çok başlılığı süreklilikarz etmemekte; normalde tek başlıolan Celbegen, sadece kızdığı zamanlardayedi başlı olmaktadır. Ele aldı-ğımız anlatmalarda Celbegen’in baş Millî Folklor, 2012, Yıl 24, Sayı 9484 http://www.millifolklor.comsayısının yedi ve yedinin katlarındanoluştuğu görülmekte ve dolayısıyla birtutarlılık arz etmektedir. Bu durumsadece D1’de farklılık göstermektedirki, bu anlatmada Celbegen dokuzbaşlıdır. B. Ögel, Celbegen’in üç, yedi,dokuz ve on iki başlı olabildiğini söylemekte(Ögel 2002: 563); ancak incelediğimizmetinlerde on iki başlı olu-şuna rastlanmamakta, üç başlı olmasıise M6’da “O vakitler Celbegen’in sadeceüç başı varmış. Fakat üç baş onuniçin azmış.” denilerek Celbegen’in yedibaşa sahip oluşu anlatılmaktadır (Dilek2007c: 552). Celbegen’in çok başlıoluşu bir taraftan onun olağanüstü-lüğünü ve gücünü vurgularken, diğertaraftan onu yenen kahramanın nebüyük bir belanın üstesinden geldiğinigöstermektedir.Celbegen’in başlarının fonksiyonlarıda anlatmalarda yer almaktadır.M6’da Celbegen’in yedi başa sahip olu-şu anlatılırken başlarının fonksiyonlarındanda bahsedilmektedir; “O vakitlerCelbegen’in sadece üç başı varmış.Fakat üç baş onun için azmış. Onunbaşının birisi nasıl yiyecek bulacağınıdüşünmek için, ikinci başı konuşmakiçin, üçüncü başı da ağlamak veyagülmek içinmiş. Fakat türkü söylemekiçin başı yokmuş.” (Dilek 2007c: 552).D5’te ise Celbegen’in başlarını türküsöylemek için kullandığı şu şekilde anlatılmaktadır:“Celbegen’in yedi başı/Yedi türlü türkü söylüyor gibiydi/ Enfazla üç başı türkü söylüyordu/ Niçinöyle derseniz/ Celbegen’in dört başı/Başka işle meşguldü/ Celbegen bir ba-şıyla kopuz çalıyor/ Bir başıyla konu-şuyor/ Bir başıyla kaval çalıyor/ Birbaşıyla da şikayetleniyordu.” (Dilek2007b: 263). Celbegen’in her bir başı-nın başka bir eylemde bulunmasınaD6’da da yer verilmektedir; “Yetmişbaşlı Celbegen/ Bir başıyla bağırıp/Bir başıyla haykırıp/ Bir başıyla ağ-layıp/ Bir başıyla inleyip/ Yetmiş başıyetmiş türlü/ Ses çıkararak geldi” (Dilek2007b: 441-442).Anlatmalarda, Celbegen’in başsayısı; yedi, yetmiş ve yetmiş yeditekrarlarını da beraberinde getirmektedir:D9’da “Celbegen’i görseniz/ Ondört gözü yerinden fırlamış/ Yedi ağ-zını açmış/ Yedi börkünü düşürmüş/Yedi saçı dağılmış” (Ergun 1998: 139),D6’da “Yetmiş yedi başlı/ Celbegenşimdi baş köşede/ Uzanmış uyuyormuş/Yetmiş yedi gök yastığı/ Sayarakkoyup yaslanmış” (Dilek 2007b: 430),M10’da “Celbegen torbasını yüklenip,yedi dağı aşıp, yedi nehri geçmiş” (Dilek2007c: 574). Yedi sayısı, pek çokkültürde olduğu gibi Türklerde veözellikle de Altay Türklerinde oldukçaönemli bir yere sahiptir. Altay Türklerinininanç sistemlerinde Ülgen’in veErlik’in yedi oğlunun olması, gökyüzü-nün ve yeraltının yedi katlı tasavvuredilmesi, Erlik’in değneğini yerin altı-na sokmasıyla yetmiş yedi türlü kötühastalığın yeryüzüne çıkması bunlardanbazılarıdır.Anlatmalarda, Celbegen’in dışgörünüşüyle ilgili başka tasvirlere deyer verilmektedir. Anlatmalara göreCelbegen, M5’te yedi saç örgülü, kanıpis kokulu; M9’da altmış altı dişli,kara başlı, bitli, tüylü; M3’te sakallı,kara tenli, korkunç; D1’de ise dokuzsakallı ve başında üç yaşındaki koyunbüyüklüğünde beni olan bir varlık olaraktasvir edilmektedir. Ayrıca M9 ve Millî Folklor, 2012, Yıl 24, Sayı 94http://www.millifolklor.com 85D5’te “açgözlü” oluşundan da bahsedilmektedir.Celbegen’in gerek dış görü-nüşü, gerekse karakter özellikleriyleilgili tasvirlere baktığımızda bunların,olağanüstülüklerle bezeli ve insandakötü duygular uyandıran vasıflar oldu-ğu dikkat çekmektedir. Bunun nedeniCelbegen’in kötülüğünün vurgulanmakistenmesidir. Celbegen’in olağanüstüvasıflarına dikkat çekilerek birtaraftan esrarengiz kılınmakta, diğertaraftan da gücü hissettirilmektedir.Bunun için sadece olağan dışı fizikselözelliklerden değil, yeraltının ve hü-kümdarı Erlik’in rengi olan “kara” önplana çıkarılarak renk simgeciliğindende istifade edilmektedir (Çoruhlu2009: 408-409, 412). Örneğin D6’daCelbegen’in askerlerinin Kögüdey’inyurduna saldırısında “(…) Kara atlarıkoşan/ Kara bahadırların hepsi/Kara askerlerin hepsi/ Kara ağaç gibisallanıp/ Kara nehir gibi yaylanıp/Buradan aşağı indiler” (Dilek 2007b:435) ifadeleriyle askerlerin kötülüğüve gücü vurgulanmaktadır. Kara rengininanlatmalarda sık sık tekrarlanmasıyla,Celbegen’in yeraltı ile ilişkilioluşuna da dikkat çekilmektedir.Celbegen’in, Erlik’in tebaasındanolması bazı anlatmalarda açık-ça görülmektedir. M6’da sadece üçbaşı olan; ancak daha fazla başa ihtiyaçduyan Celbegen, önce Tanrı’ya,Tanrı’nın kendisine yardım etmemesiüzerine ise Erlik’e başvurmaktadır.Anlatmaya göre, Erlik şeytanlarıylabir görüşme yapmakta ve daha öncekendisinin piposunu çalmasından ötü-rü kızgın olduğu Celbegen için “Evet,Celbegen kötü suç işlemiş de olsa o bizebenziyor. O da bizim gibi etle besleniyor.”(Dilek 2007c: 553) diyerek, onadört baş daha vermektedir. Erlik’in busöylemi ve Celbegen’e Tanrı’nın değilde Erlik’in yardım etmesi, Celbegen’inErlik’in tebaasından olmasından kaynaklanmaktadır.Nitekim söz konusumasalda Tanrı’nın Celbegen’e yardımetmemesinin sebebi, “Celbegen diyebir yaratık, tanrının kutsal kitabındayazılı değilmiş” (Dilek 2007c: 552) şeklindeifade edilmiştir ki, bu da fikrimizidoğrular niteliktedir. Celbegen’inyeraltı dünyasıyla olan bağlantısı D3,D6 ve D7’de de yer almaktadır. D3 veD7’de Celbegen’in adı yeraltından gelenCer Tekpenek’le birlikte zikredilip,onun dostu olarak verilmektedir.D6’da ise Kögüdey Kökşin, yurdunasaldıran Celbegen’in askerleri için,“Altay’ı, güzel halkı/ Kul yapmaya gelenler/Celbegen’in şeytanları/ Yeraltınıncanavarları” (Dilek 2007b: 436)demektedir. Burada canavar için “cutpa”,şeytan için ise “cetker” ve “ceek”kelimeleri kullanılmaktadır. Bu ifadelerde, Celbegen’in yeraltı ile alakasınıgöstermesi bakımından dikkat çekicidir.Celbegen, D3’te Oçı Bala’nın yurdunaiki defa saldıran Ak Calaa’nınalpları arasında iken, D5’te ise Erlik’inyeğeni ve aynı zamanda damadı olanBuurıl Kağan’ın yardımcısıdır ve yeraltıülkesine gidip Erlik’in kızını ka-çırarak ona yardım etmektedir. Tümbu anlatmalar Celbegen’in yeraltıyla,Erlik’le ya da kötülükle bir şekilde iliş-ki içinde olduğunu göstermektedir.Anlatmalarda dikkat çeken birdiğer nokta ise, Celbegen’in yurdununtasviriyle alakalıdır. D4’te ÖsküsUul’un karısını almak isteyen KaratıKağan’ın yaptıkları anlatılırken şöyle Millî Folklor, 2012, Yıl 24, Sayı 9486http://www.millifolklor.combir anlatıma yer verilmektedir: “(…)Hilekâr Karatı Kağan/ Bütün boğalarınıgetirmişti/ Yer üstünden yetmişkağanının/ Yerlerinden boğalar toplamış/Altay üstünün altmış kağanı-nın/ Altayından boğalar getirtmiş/Celbegenin yerinden/ Yedi başlı boğagetirtmiş/ Erlik Biy’in yerinden/ İkikara boğa getirtmiş (…)” (Dilek 2007b:214). Bu anlatımda Celbegen’in yeri,ne yeryüzü ne de yeraltıdır; başka birdünyadır. D9’da ise Celbegen’in, AlıpManaş’ın nefes almasıyla onun burnunagirip çıkması üzerine “Yeryüzünegeldiğimden beri/ Yedi başlı er özüm/Böyle şey görmedim” (Ergun 1998: 139)demesi, onun yeryüzüne ait olmadığı-nı göstermektedir. Celbegen’in yeryü-zünden başka bir dünyada yaşadığınadair bir anlatıma, D6’da da yer verilmektedir.Destanda Celbegen’in karısıAltın Targa, kendisinden ateş istemeyegelen Boodoy Koo’ya “Hangi yurttangeldin? dedi/ Dilin başka, kokunbaşka/ Nerenin çocuğusun?” diye sormaktave Boodoy Koo da “Ay altındayaylanan/ Ala dağ atamdır/ Güneş altındauzanan/ Boz dağ anamdır” (Dilek2007b: 430-431) diyerek kendisininyeryüzünden geldiğini belirtmektedir.Yine aynı anlatmada Celbegen’in yurdu,kara ormanda doksan cepheli taşsaray olarak şu şekilde yer almaktadır:“Kara dağın başından/ Aşağı doğ-ru indi/ Gidip dururken/ Keçe kadargördüğü çöl/ Uçsuz bucaksız ovaymış/Tarak kadar gördüğü orman/ Dipsizkara ormanmış/ Yürek kadar gördü-ğü çadır/ Doksan cepheli taş saraymış”(Dilek 2007b: 430). Celbegen’inyurdunun kara ormanda yer alması,karanlık ormanların kötü ruhlarınmekânı olarak algılanmasıyla alakalıdır.Pervin Ergun, masallarda kaosalemini sembolize eden ormanların,yeraltı dünyası ile yaşadığımız dünyaarasında bir sınır gibi olduğunu vecinler, periler, devler gibi olağanüstüvarlıkları barındırdığını ifade etmektedir(Ergun 2010: 114-115). YineD6’da Boodoy Koo’nun Celbegen’inyurduna bakır asayla gitmesi, M6’daise “Çok çok eskiden Altay’da yaşayaninsanlar yokken, yedi vadili Altay’da,bakır kaleden evli, kap kacağı bakırve bronzdan, Celbegen adlı bir şey ya-şarmış” (Dilek 2007c: 552) denilerek“bakır” madenine vurgu yapılması,bakırın yeraltı simgesi olmasındankaynaklanmakta (Çoruhlu 2009: 415);bu da Celbegen’in yeraltı ruhlarındanolduğu yönündeki kanaatimizi desteklemektedir.Celbegen’in yurdununM4’te büyük nehirlerin, büyük dağlarınardında yedi nehrin başında taş-tan kapılı, taştan direkli, taş bir sarayolarak verilmesi; M5’te taş bir saraydayaşaması; M8’de ise çilek toplamayagiden üç kızın yollarını kaybedip birsüre gittikten sonra karşılarına çıkanbir kulübede oturması, Celbegen’in de,kötü ruhlardan olan yalmavuz, alkarı-sı, dev gibi, insanlardan uzakta yaşadığınıgöstermektedir (İnayet 2007).Anlatmalarda, Celbegen’in şekildeğiştirmesi de dikkat çekmektedir.Celbegen’in şekil değiştirmesi, B.Ögel’in, Türklerde devin diğer kültürlerdeolduğu gibi anormal büyüklükteolmadığı; ancak bu ruhların şekil de-ğiştirebilmelerinden dolayı istediklerizaman büyüyüp küçülebildikleriniya da normal bir insan olabildiklerişeklindeki yorumlarını hatırlatmak-Millî Folklor, 2012, Yıl 24, Sayı 94http://www.millifolklor.com 87tadır (Ögel 2002: 564). Nitekim incelediğimizefsane metinlerinden E1’de;normal zamanda tek başlı olan Celbegen,sinirlendiğinde yedi başlı olmaktadır.M1’de ise, Celbegen iki kereşekil değiştirmektedir: ilkinde şekildeğiştirerek nehirden su içen atlarıürkütmekte, ikincisinde ise bir ihtiyaradönüşerek kahramanın oğlunu yemeğeçalışmaktadır. Celbegen’in atınciğerine dönüşerek suda yüzmesi masaldaşu şekilde yer almaktadır: “Birgün Konçıbay malını sulamaya götürdüğünde,malı su içerken aniden korkmuş(…) görmüş ki suda atın ciğeri duruyor.Konçıbay onu alarak, kancayatakıp, atına binerek gitmiş. Giderkenbir ses duymuş, dönüp bakmış ki, kancadakiatın ciğerinin yerinde Celbegenoturuyor.” (Dilek 2003: 122). BuradaCelbegen’in atın ciğerine dönüşmesi,diğer kötü ruhlarla paralellik göstermesibakımından ayrıca önem arz etmektedir.Bilindiği gibi, alkarıları lo-ğusa kadınların ciğerini çalarak suyaatmakta; yalmavuz ise zaman zamanakciğer şeklinde yüzmektedir (İnayet2007: 70). Erlik’in kızıl, kanlı yemeklerlebeslendiğini, akciğer kanı içtiğiniise A.V. Anohin aktarmaktadır (Anohin2006: 6).İncelediğimiz anlatmalarda,Celbegen’in ailesinden de söz edilmektedir.Celbegen’in aile bireyleride genellikle kendisi gibi olağanüstü-lüklere sahiptir. Destanların içindeyalnızca D6’da Celbegen’in karısı yeralmaktadır: “Altmış altı dev başlı AltınTarga”. Altın Targa, Boodoy Koo’yadört kulplu bronz kazanda yılan, kurbağa,bit ve sirke olan bir yemek pi-şirerek ikram etmekte; Boodoy Kooise “İnsan başını kâse yapan/ İnsankanını su yerine içen/ Birinin verdiğiyemeği/ Yemek istemiyorum.” diyerekyemeği reddetmektedir (Dilek 2007b:431). Altın Targa’nın Boodoy Koo’yayapmış olduğu yemeği, insan eti ve insandatiksinti uyandıran yiyeceklerleyapması, insan kafatasında sunmasıve kan içici olması, Altın Targa’nın daCelbegen gibi olumsuz bir tip olduğunugöstermektedir. Nitekim “altmışaltı dev başlı olması” da onun bir devolduğunun göstergesidir. Celbegen’inailesinden özellikle masallarda sözedilmektedir. M4’te Celbegen’in karısıve iki oğlu, M10’da sayısı belirtilmeyenoğulları, M5 ile M9’da ise üçer kızıyer almaktadır. Bu masallara bakıldı-ğında, Celbegen’in ailesinin de kendisigibi insan eti ve kanıyla beslendiklerigörülmektedir. Efsanelerin içinde ise,yalnızca E1’de ailesinden bahsedilmektedir.Söz konusu efsaneye göreCelbegen’in karısı vardır; ancak çocu-ğu yoktur. Efsanede, Celbegen’in karısıylailgili hiçbir olağanüstülüğe yerverilmemektedir.İncelediğimiz anlatmalarda, Celbegenile kahramanların mücadeleside söz konusudur. Anlatmalarda bumücadeleyi üç gruba ayırarak inceleyebiliriz:insanların, hayvanların veastral varlıkların Celbegen’le mücadelesi.Destanlarda Celbegen’le mücadeleeden kahramandır. D6’da BoodoyKoo, Karatı Kağan’ın kızını alabilmekiçin yapılan yarışmalarda, rakipleriarasında bulunan Celbegen’i şekildeğiştirmek suretiyle öldürmektedir.D9’da ise Alıp Manaş, Celbegen’in boynunaparmağıyla bir fiske vurmaktave Celbegen’in yedi başı yerde yuvar-Millî Folklor, 2012, Yıl 24, Sayı 9488 http://www.millifolklor.comlanmakta, yani Celbegen’i kuvvetiyleyenmektedir. Her iki destanda dakahramanın Celbegen’i öldürmesiyle,halk huzura kavuşmaktadır. Masallardaise Celbegen’le mücadele, ikianlatma hariç diğerlerinde söz konusudur.Masallarda kahramanı yenen,ya kahramana yardımcı olmak isteyenbir hayvan ya da kahramanın bizzatkendisidir. M1, M3’te kurnaz tilki;M8’de ise akıllı kunduz Celbegen’i yenmektedir.M4, M5, M7, M8, M9, M10,M11’de ise Celbegen ile mücadele edenkahramandır; kahraman, M4’te sihirlinesneler aracılığıyla, M5, M7, M11’defizikî güç ile, M9 ve M10 da ise kurnazlıkile Celbegen’i yenmektedir.Celbegen’in akıl yoluyla yenilmesi,aslında Türk kültüründe devlerle ilgilianlatmalarda sıkça görülmektedir.Bu anlatmalarda devler; her ne kadarolağanüstü özelliklere sahip olsalarda, güçlü birini gördüklerinde korkuyakapılmakta ve özellikle masallarda“çoğu kez aptallıklarından dolayı masalkahramanları tarafından aldatılarak”öldürülmektedirler (Yücel 1998:41). Astral varlıkların Celbegen’lemücadelesi ise, efsanelerde karşımı-za çıkmaktadır. Efsanelerde ay, yeryüzüneinmekte ve Celbegen’i alaraktekrar gökyüzüne çıkmaktadır. AyınCelbegen’i götürmesinin sebebi, ondanrahatsız olan insanların huzur bulmalarınısağlamak içindir.İncelediğimiz metinlerin bir kısmında,Celbegen’in ölümü de görülmektedir.Mitik anlatmalarda yeraltı-nın hükümdarı Erlik için her ne kadarölüm söz konusu değilse de, aynı durumtebaası için geçerli değildir. NitekimD6 ve D9 no’lu destanlar ile M1,M4, M5, M7, M9, M10 ve M11 no’lumasallarda Celbegen’in ölümü görülmektedir.Ancak M11’de biraz farklıbir durum söz konusudur ki, anlatmadahem ölüm hem de aya çıkma mevcuttur.Anlatmaya göre; bir ambardayedi başlı yetmiş yedi Celven’i kilitlitutan kız, kocasının ambarın kapısınıaçması üzerine Celvenlerden biri hariçdiğerlerini öldürmekte, sağ bıraktığıCelven ise aya çıkmaktadır. Anlatmadabu kısım şu şekilde yer almaktadır:“Sağ bıraktığı Celvene: ‘Sen çık dolaş!’deyip o Celven’i çıkarmış. O zamanlarçocukların elleriyle ay işareti yapmasıyasakmış. Çocuk oyun sırasında dolunaygörmüş ve eliyle ay işareti yaparakayı annesine gösterdiğinde, aydan yedibaşlı Celven inmiş. Çocuğu aya gö-türmüş. Ay dolunay olunca ayda yedibaşlı Celven ve tuttuğu çocuk görünürmüş”(Dilek 2007c: 557). Benzer bir durumunsöz konusu olduğu efsanelerdede Celbegen’in ölümü değil, aya çıkı-şı anlatılmaktadır. Efsanelere göre;Celbegen, ay tarafından yeryüzündenalınarak gökyüzüne çıkarılmakta veo günden beri de ayda yaşamaktadır.E1’de ayın yüzeyindeki karartılaraaçıklama getirilirken, E2’de ay tutulmasınınsebebi Celbegen’in ayıngözlerini kapatmasına bağlanarakaçıklanmaktadır. Altay Türkleri aytutulmasının yaşandığı zamanlardaCelbegen’in ayı yuttuğuna inanmaktave ayı bırakması için; köpekleri havlattırıp,kap-kaçakla gürültü yaparak,seslerini Tanrı’ya duyurmaya çalış-maktadırlar. Bugün Türk boylarındave Anadolu’da da rastlanan benzerpratikler ayın kötü ruhlarla mücadeleettiği inancından kaynaklanmakta Millî Folklor, 2012, Yıl 24, Sayı 94http://www.millifolklor.com 89ve bu olay bütün Türk lehçelerinde“tutulmak” fiili ile ifade edilmektedir.(İnan 2006: 29; Kalafat 2009: 108-109).Altay Türklerinde görülen bir başkainanışa göre ise Celbegen, ay dolunayhâlindeyken onu yiyerek küçültmekteve tekrar yeryüzüne inerek insanlarıyemek istemektedir. Ancak “yeni ay”zamanı ay, Celbegen’i yenmekte; böylezamanlarda kötü ruhlar sakinleşmekte,felaketler azalmakta ve yeryüzüdinlenmektedir (Muytueva vd. 1996:15-17). Tüm bunlar ayın, Altay Türkleritarafından kutsal kabul edildiğinive efsaneler aracılığıyla ayın etrafındaoluşan inançların devam ettirildiğinigöstermektedir.SONUÇAltay Türklerinin destan, masalve efsanelerinden yola çıkarakCelbegen’in özelliklerini ortayakoymaya çalıştığımız makalede,Celbegen’in Erlik tebaasından olankötü ruhlardan olduğu görülmektedir.Celbegen; yedi başlı, insan eti yiyen, fizikselözellikleriyle insanda tiksinti veürküntü uyandıran, genellikle insanlardanuzakta ve kötü ruhların mekânıolan karanlık ormanlarda yaşayan,kendisi gibi insan etiyle beslenen birailesi olan ve şekil değiştirebilen birdev tipidir. Anlatmalarda genellikle,yaptığı kötülüklerle karşımıza çıkanCelbegen, insanlara bir şekilde zararvermektedir; ancak anlatmaların sonundaya kahraman ya kahramanayardımcı olan bir hayvan ya da birastral varlık tarafından etkisiz hâlegetirilmektedir. Celbegen’in mücadelelerinhemen hepsinde yenilmesi,bize kötü olan bir varlığın sonundamücadeleyi kaybedeceği gerçeğini vurgulamaktadır.Celbegen tipinin hemdestanlarda hem masallarda hem deinançlara açıklama getiren efsanelerdebu kadar yaygın olarak yer alması,bu tipin Altay Türklerinde hâlâ canlıbir şekilde yaşadığını göstermektedir.NOTLAR“1. mit. Erlik’in cehennemdeki sarayınıkoruyan dev, 2. Şamanın tören kostümündekibir süs (bu süs iki kuyruklu, dört ayaklı ve birbaşlı, mistik bir tasviridir ve kumaştan yapılır.”,Altayca-Türkçe Sözlük. Hzl. Emine Gürsoy Naskali-MuvaffakDuranlı. Ankara: TDK Yayınları,1999. s. 66.“Emegen”, kadın soyunun başı, kadınlarınkoruyucusu ve doğum iyesidir. Doğumların iyigeçmesini ve artmasını sağlar. Emegeni temsilenevlerde muhakkak bir tasvir bulundurulur veevlenen kıza yeni evinde mutlu olması amacıylaannesi tarafından verilir. Bk. N.S. Grebennikova.Altayskiy Panteon- Bogi, Duhi, Kultı. GornoAltaysk:2004. s. 53.Makalemizde incelememizi Türkiye’de yayınlananAltay Türklerinin destanları, masallarıve efsanelerini esas alarak yaptık. Çalışmamızdaaşağıdaki kaynaklar taranmış ve Celbegen’in yeraldığı anlatmalar tespit edilmiştir. Ancak anlatmalardanbahsedilirken, özellikle bazılarınınadlarının uzun olması dolayısıyla, numaralandırmayoluna gidilmiş, böylelikle anlaşılırlığı kolaylaştırmakamaçlanmıştır. Numaralandırmadadestanlar “D”, masallar “M”, efsaneler ise “E”harfiyle karşılanmıştır. Makalemizde taranankaynaklar ve numaralandırma sistemine karşı-lık gelen anlatmalar şunlardırDr. Ferah TÜRKER.


İbrahim Dilek. AltayDestanları I. Ankara:TDK Yayınları, 2002.D1- Altay Buuçay DestanıD2- Kozın Erkeş Destanıİbrahim Dilek. AltayDestanları II. Ankara:TDK Yayınları, 2007.D3- Oçı-Bala DestanıD4- Ösküs-Uul DestanıD5- Kan-KapçıkayDestanıD6-Kögüdey-KökşinDestanıD7- Altın Ergek Destanıİbrahim Dilek. AltayDestanları III. Ankara:TDK Yayınları, 2007.D8- Üç Kulaktu AyKara DestanıMillî Folklor, 2012, Yıl 24, Sayı 9490http://www.millifolklor.comMetin Ergun. AltayTürklerinin KahramanlıkDestanı AlıpManaş. Ankara: KültürBakanlığı Yayınları,1998.D9- Alıp ManaşAltay Edebiyatı. Hzl.İbrahim Dilek, Akt.İbrahim Dilek- FigenGüner Dilek). TürkiyeDışındaki Türk EdebiyatlarıAntolojisi. C. 24.Ankara: Kültür BakanlığıYayınları, 2003.M1- Köpekle KurtM2- Ak-Pös-Kuurçınİbrahim Dilek. AltayMasalları. Ankara: AlpYayınları, 2007.M3- UndıçañM4- Ösküs-Uul ileEmey-AruM5- Erte, Erke, ErgekAdlı KardeşlerM6- Celbegen’in YediBaş AlmasıM7- Ösküs-UulM8- Üç KızM9- BaşparakM10- Üç KardeşM11- CelvenFerah Türker. “AltayTürklerinin Efsaneleri(İnceleme-Metin)”. YayımlanmamışDoktoraTezi. İzmir: Ege Üniversitesi,2011.E1- ElbegenE2- AybatkanEmine Gürsoy-Naskali.Altay Destanı MaadayKara.İstanbul: 1999,YKY Yayınları. ___KAYNAKLARAltay Edebiyatı. Hzl. İbrahim Dilek, Akt.İbrahim Dilek- Figen Güner Dilek). Türkiye Dı-şındaki Türk Edebiyatları Antolojisi. C. 24. Ankara:Kültür Bakanlığı Yayınları, 2003.Altayca-Türkçe Sözlük. Hzl. Emine GürsoyNaskali-Muvaffak Duranlı. Ankara: TDK Yayınları,1999.Anohin, A.V. Altay Şamanlığına Ait Materyaller.Çev. Zekeriya Karadavut-Jannet Meyermanova.Konya: Kömen Yayınları, 2006.Bayat, Fuzuli. Türk Mitolojik Sistemi (KutsalDişi- Mitolojik Ana, Umay Paradigmasındaİlkel Mitolojik Kategoriler-İyeler ve Demonoloji).Cilt: II. İstanbul: Ötüken Yayınları, 2007.Beydili, Celal. Türk Mitolojisi AnsiklopedikSözlük. Çev. Eren Ercan. Ankara: Yurt KitapYayın,2002.Çoruhlu, Yaşar. “Türk Sanatı ve MitolojisindeKötülüğün Tasviri”. Lânet Kitabı. Ed. EmineGürsoy Naskali. İstanbul: KİTABEVİ Yayınları,2009.Dilek, İbrahim. Altay Destanları I. Ankara:TDK Yayınları, 2002.___________. Altay Destanları II. Ankara:TDK Yayınları, 2007.___________. Altay Destanları III. Ankara:TDK Yayınları 2007.___________. Altay Masalları. Ankara: AlpYayınları, 2007.Ergun, Metin. Altay Türklerinin KahramanlıkDestanı Alıp Manaş. Ankara: Kültür BakanlığıYayınları, 1998.Ergun, Pervin. “Türk Kültüründe Ruhlarve Orman Kültü”. Millî Folklor 87 (Bahar2010):113-121.Grebennikova N. S. Altayskiy PanteonBogi,Duhi, Kultı. Gorno-Altaysk: 2004.İnan, Abdülkadir. Tarihte ve Bugün Şamanizm(Materyaller-Araştırmalar). Ankara: TTKYayınları, 2006.İnayet, Alimcan. Türk Dünyası Efsane veMasallarında Bir Dev Tipi: Yalmavuz/Celmo-ğuz. İzmir: Kanyılmaz Matbaası, 2007.Kalafat, Yaşar. Türk Kültürlü HalklardaKarşılaştırmalı Halk İnançları (Kodlar-Kültler-1).Ankara: Berikan Yayınevi 2009.Muytueva, V. A.- M. P. Çoçkina. Altay Cañ.Gorno-Altaysk: Gorno-Altayskaya Tipografiya,1996.Naskali, Emine Gürsoy. Altay Destanı Maaday-Kara.İstanbul: YKY Yayınları, 1999.Ögel, Bahaeddin. Türk Mitolojisi. Cilt: I.Ankara: TTK Yayınları, 2003.___________. Türk Mitolojisi. Cilt: II. Ankara:TTK Yayınları, 2002.Türker, Ferah. “Altay Türklerinin Efsaneleri(İnceleme-Metin)”. Yayımlanmamış DoktoraTezi. İzmir: Ege Üniversitesi, 2011.Verbitskiy, V.İ., Slovar Altayskogo i AladagskogoNareçiy Tyurksogo Yazıka. Gorno-Altaysk:Ak Çeçek Yay., 2005.Yücel, Ayşe. “Masallarda Dev ve YaratılışDestanındaki Benzerleri”. Millî Folklor 3

1 yorum:

  1. Хорошая информация здесь, я хотел бы поделиться с вами своим опытом получения ссуды для расширения моего швейного бизнеса здесь, в Малайзии. Это было действительно тяжело для моего бизнеса из-за моей небольшой кратковременной болезни, тогда, когда я выздоровел, мне понадобился фонд, чтобы снова создать его, чтобы начать работу, поэтому я наткнулся на г-на Бенджамина, консультанта по кредитам в Службе финансирования. Он спросил меня моего бизнес-проекта, и я сказал ему, что у меня уже есть One, и мне просто нужна ссуда в размере 200 000,00 долларов США, он дал мне форму для заполнения, и я сделал также, он спросил меня о моем действующем удостоверении личности через несколько дней. Они сделали перевод, и моя ссуда была предоставлена. Я действительно хочу поблагодарить их за усилия, а также постараюсь передать это всем, кто ищет бизнес-ссуды или другие финансовые вопросы. Свяжитесь с господином Бенджамином. Электронная почта: 247officedept@gmail.com. Он также доступен в WhatsApp Contact: + 1-9893943740.

    YanıtlaSil