Bal mumlu yazı tableti, tarihte en uzun süre kullanılan yazı malzemesidir. En
eski örnek, Kaş-Uluburun açığında 3300 yıl önce batan gemiden çıkartıldı.
Bal Mumlu Yazı Tableti Nedir?
Bal mumlu yazı tabletleri ahşaptan yapılmış küçük bir tavlaya benzer.
Genellikle tabletlerin iki ahşap kanadı vardır. Orta Çağ’da kullanılanlar ise 3-4
kanatlı olabiliyordu. Ahşap kanatlar birbirine fildişi veya deri menteşelerle
bağlanarak kolay açılıp kapanması sağlanırdı. Kanatların iç kısmı tavladaki gibi
çukurdu. Bal mumu ısıtılarak eritilir ve kanatların içine 1-2 milimetre
kalınlığında dökülürdü. Bazen rengini koyulaştırmak için bal mumunun içine kil
veya boya katılırdı. Kralların mesajlarını, tabletteki bal mumunun üzerine
katipler yazardı. Yazı, sivri uçlu metal veya fildişi kalemlerle bal mumu
kazınarak yazılırdı. Daha sonra tabletin kanatları kapatılır ve mühürlenerek üst
düzey bir yöneticiye veya bir krala gönderilirdi. Mesajı alan kişi mührü bozup
mesajı okuduktan sonra bal mumunun üzerindeki yazıları sıcak bir metal spatula
ile silerdi. Ardından mesaja vereceği cevabı, yüzeyi düzeltilmiş bal mumuna
yazdırıp karşı tarafa gönderirdi. Bu tabletler, depolara girip çıkan malzemelerin
kaydını tutmak için de kullanılırdı. Kaş-Uluburun açıklarında M.Ö. 1300’lerde
batmış olan ve Uluburun Batığı olarak anılan gemi, bir ticaret gemisiydi.
Uzmanlar, bu gemide bulunan bal mumlu yazı tabletinin, geminin taşıdığı
malzemeleri kaydetmek için kullanıldığını düşünüyor.
3300 Yıllık dünyanın en eski balmumlu
yazı tableti (Bodrum Müzesi)
Bal Mumlu Tabletten Önce Yazılar Kil Tabletlere Yazılırdı
Buzul Çağı’nın ardından, M.Ö. 10.000’den itibaren tarım ve hayvancılık
gelişince, takas yoluyla satılan malların hesabını tutmak gerekti. Bu amaçla,
Sümerler kilden (çamur) madalyonlar yaparak üzerine işaretler koydu. Bir
koyun alacağı olan kişiye, artı işaretli yuvarlak bir madalyon verilirdi. Üç
2
yuvarlak madalyon 3 koyun demekti. Buğday veya keçi postu için başka
madalyonlar vardı. Madalyonlar ıslak kilden yapılıp kurutulur ve ipe dizilerek
saklanırdı. Saray ve mabetlerdeki mal miktarı bu madalyonlarla hesaplanırdı.
Sümerler yazıyı M.Ö. 3200’de bulunca madalyonları büyütüp avuç içini
dolduracak boyuta çıkardılar. Üzerine mesaj yazılan kil tablet kurutulduktan
sonra alıcıya yollanırdı. Bir süre sonra kil tabletler. fırında pişirilerek daha
dayanıklı olmaları sağlandı. Yazı, diğer toplumlarca da benimsenince
yaygınlaştı. Kil tabletleri kurutmak ve fırınlamak çok zaman aldığı için daha
pratik malzemeler geliştirildi. Mısır’da papirüs bitkisinden kağıt benzeri bir yazı
malzemesi icat edildi. Baca kurumu, su ve tutkalla yapılan mürekkeple papirüs
üzerine yazı yazılırdı. Bazı kısa mesajlar ise küçük tahtalara veya kırık testi
parçalarına (ostraka) yazılırdı. Papirüsün ardından keçi veya kuzu derisinden
yapılan parşömen yaygınlaştı. Çinliler, bambuları dikine keserek yaptıkları ince
uzun çıtalara mürekkeple yazı yazardı. Üstünde birer satır yazı olan bambu
çıtalar, iplerle bağlanıp kitap yapılırdı.
3300 Yıllık bal mumlu yazı tabletinin
kopyası (ODTÜ Bilim ve Teknoloji Müzesi)
En Eski Bal Mumlu Yazı Tabletleri
Bal mumlu yazı tabletlerinin Antik Yunan ve Roma dönemlerinde kullanıma
girdiği sanılıyordu. Bilinen en eski bal mumlu yazı tableti örnekleri Yunanistan
ve Roma’da bulunmuştu. Yunanistan’da bulunanlardan daha eski olan tabletler
Irak’ta bulundu. Daha da eski bal mumlu tabletlerin varlığını kanıtlayan bir taş
kabartma Gazi Antep-Zincirli’de çıktı. Neo Hitit krallarından Berrakip ve
katibini resmeden taş kabartmanın M.Ö. 8. yüzyıldan kaldığı belirlendi.
Kabartmada katibin kolunun altında bal mumlu bir yazı tableti, elinde ise kalem
kutusu vardır. Bu taş kabartma halen Berlin Müzesi’nde bulunmaktadır.
Kabartmanın kopyası ise ODTÜ Bilim ve Teknoloji Müzesi’nde sergileniyor.
Uzun süre bu kabartma, en eski bal mumlu yazı tahtasının belgesi kabul edildi.
3
Kaş açıklarında, 3300 yıl önce batan gemi 1982’de bulununca durum değişti.
Gemiden çıkartılan tablet, dünyanın en eski bal mumlu yazı tableti olarak tarihe
geçti. Abanoz ağacından yapılan tabletin menteşeleri fildişidir. Boyutları 9x6
santimetre civarında olan tablet Bodrum Müzesi’ndedir. Tabletin kopyası
ODTÜ Bilim ve Teknoloji Müzesi’nde sergileniyor.
Kralın katibi bal mumlu tableti ile (M.Ö. 750)
ODTÜ Bilim ve Teknoloji Müzesi (kopya)
Bal Mumlu Yazı Tabletleri 3000 Yıl Boyunca Kullanıldı
Ülkemizde bal mumlu yazı tableti pek bilinmez. Hitit İmparatorluğu yıkıldıktan
sonra kurulan kent devletlerinde bu tabletlerin M.Ö. 700’lerde kullanıldığı
biliniyor. Ancak Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde bal mumlu yazı tabletinin
kullanıldığını kanıtlayan bir belge henüz yok. Antik Yunan döneminde bu
tabletlerin kullanıldığını gösteren belgeler var. Yunanistan’da bulunan bazı
kabartmalarda ve resimlerde tabletlerin kullanıldığı görülmektedir. Yunan
okullarında öğrenciler bu tür yazı tabletlerini kullanırdı. Roma döneminde de
yazı tabletleri çok yaygındı. Bal mumlu yazı tabletleri, binlerce kez kullanıldığı
ve kullanımları kolay olduğu için dünyanın en ucuz ve pratik yazı malzemesiydi.
Bu nedenle kil tablet, papirüs, ostraka, parşömen ve kağıt gibi malzemelerin
kullanıldığı dönemlerde de bal mumlu yazı tabletleri kullanımda kaldı. Orta
Çağ’da Avrupa’da bu yazı tabletleri kilise, okul ve ticarethanelerde yoğun
olarak kullanıldı. Avusturya’da 1500’lerde bir hastanenin kayıtları için 10 adet
bal mumlu yazı tableti kullanılmıştı. Avrupa’da yoğun ticaret hacmi olan
yerlerde kayıtlar, kağıt yerine bu tabletlerle tutulurdu. Almanya’nın tuz üretim
merkezi olan Schwabisch Hall’de, 1812’ye kadar kayıtlar bal mumlu tabletlerde
tutuldu. Fransa’da Rouen balık halindeki kayıtları tutmak için 1849’a kadar bal
mumlu yazı tabletleri kullanılmıştı.
Balmumlu yazı tableti ve
bronz kalem-Mısır (M.S. 600)
Dünyada 3000 yıldan uzun süre kesintisiz olarak kullanılan bal mumlu yazı
tabletlerinin en eskisi Bodrum Müzesi’nde, ama bunu bilenimiz çok az.
Prof. Dr. Ural Akbulut
ODTÜ Kimya Bölümü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder